Klonlama teknolojisi uzun süredir gelişmektedir. Daha önce burada klonlama teknolojisinin ne olduğundan bahsetmiştik. Bugün ilk klonlanan Arktik kurdu 100 günlük ve klonlama teknolojisindeki bu büyük başarı, bilim insanlarının gözlerini yeni olasılıklara çevirmesine neden oldu. Şimdi bilim adamları soyu tükenmiş canlıları geri getirmenin yollarını arıyorlar.
Kaynak:https://www.freethink.com/science/clo…
Günümüz dünyasında birçok bitki ve hayvanın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olması kritik bir konudur.
Ekosistemlerin hassas istikrarı, insan faaliyetleri, iklim değişikliği, habitat kaybı ve bir dizi başka faktör tarafından tehdit ediliyor. Bu türlerin çoğu, ekosistemlerinde kilit roller oynar ve yok olmaları, daha fazla çevresel bozulmaya ve biyolojik çeşitlilik kaybına yol açan bir domino etkisi yaratabilir.
Bu nedenle, nesli tükenmekte olan çeşitlerin korunması küresel bir öncelik haline gelmiştir.
Son yıllarda biyoteknolojideki gelişmeler, nesli tükenme tehdidi altındaki türlere hayatta kalma şansı verdi: klonlama teknolojisi.
Klonlama teknolojisi kulağa çok karmaşık bir kavram gibi gelse de temelde oldukça kolaydır.
Klonlama, bir organizmanın genetik bir kopyasını yapma işlemidir. Bu genellikle bir hücre veya DNA örneği alarak yeni bir canlının üretilmesini içerir.
Bunun insan yapımı bir ikiz yaratmanın bir yolu olduğunu söyleyebiliriz.
İkiz olarak adlandırılmalarının nedeni, klonlanan canlının, genetik materyalin alındığı donör ile tıpatıp aynı olmasıdır.
Dünya, büyüyen biyoçeşitlilik kaybı kriziyle boğuşurken, klonlama teknolojisi, nesli tükenmekte olan ırkları korumanın bir numaralı yöntemidir.
Bilim adamlarının yenilikçi çalışmalarının sonucu olan klonlanmış Arktik kurdu, genetik koruma için yeni yollar açtı. Gelişmiş klonlama teknikleri kullanılarak, donör bir Kutup kurdundan alınan genetik materyalden canlı bir embriyo yaratıldı.
Önlerindeki pek çok engele rağmen, bilim adamları Kutup kurdunu klonlamayı başardılar!
Bilim adamları birçok zorluğun üstesinden gelmek zorunda kaldı: genetik materyali çıkarmak, klonlanmış bir embriyo büyütmek ve onu başarılı bir şekilde bir taşıyıcı anneye yerleştirmek. Böylece ilk kez yaşayan bir Arktik kurdunun klonu üretilmiş oldu.
Bilim adamları daha önce bir koyunu klonlamayı başarmışlardı.
Dolly isimli bu koyunun hikayesini daha önce sizlerle paylaşmıştık.
Kutup kurtları da dahil olmak üzere hayvanların klonlanması da değerli etik kaygıları gündeme getirdi.
Eleştirmenler, klonlamanın doğal düzenlemeye müdahale ettiğini ve bir türün uzun süreli hayatta kalması için gerekli olan genetik çeşitliliği tehlikeye atabileceğini öne sürdüler. Buna karşılık klonlama, çeşitliliği sürdürmek için sahip olduğumuz en iyi tekniklerden biridir.
Toplumun görüşü, klonlama teknolojisinin geleceğine yön verecektir.
Konuyu eleştirenler olsa da destekleyenler de oldukça fazla. Hal böyle olunca da klonlama teknolojisinin nasıl kullanılacağına toplumun görüşleri yön verecek.
Klonlama teknolojisindeki bu başarı, yeni olasılıkların kapılarını aralıyor.
Teknolojinin ve insanlığın ilerlemesi ile birlikte klonlama teknolojisi de her geçen gün büyümektedir. Bilim adamları halihazırda nesli tükenmekte olan canlıları ve hatta belki de soyu tükenmiş olanları hayata döndürmek için izliyorlar.
Ancak klonlama tek başına yeterli değildir!
Habitat koruma, yaban hayatı yönetimi ve bilinçlendirme kampanyaları, türlerin ve ekosistemlerin uzun vadeli sürdürülebilirliğini ve şu anda anlık analiz sağlayan klonlamayı sağlamak için atılan değerli adımlardan bazılarıdır.
Klonlanan Kutup kurdunun 100 günü aşan hayatta kalma süresi büyük beğeni topladı.
Şirket, amaçlarını büyüteceklerini ve daha az yaratık klonlamaya çalışacaklarını söyledi.
Sizce Jurassic Park yakın zamanda gerçeğe dönecek mi?
Yorumlarınızı bekliyoruz.
